Bu bir seçim değil bu bir yol ayrımı'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “24 Haziranda sandığa gideceğiz. Bu normal bir seçim değil, bu bir yol ayrımıdır. Ya diktadan yana bir tavır koyacağız ya demokrasiden yana bir tavır koyacağız” dedi. Kılıçdaroğlu dün, Maltepe’de düzenlenen CHP Yurtdışı Birlikleri 2018 Genel Değerlendirme toplantısında şunları söyledi:
YENİ ANAYASA YAPACAĞIZ
“Beş temel sorunumuz var. Bunlardan birisi demokrasi. Güçler ayrılığı yoktur Türkiye’de. Bütün yetkiler bir kişiye bağlanmıştır. 1940’ların Almanya’sında Goebbels’in söylediği gibi ‘Hitler nasıl karar verecekse hâkim de ona uygun karar verecektir.’ Geldiğimiz süreç odur, yaşadığımız tablo budur. 25 Haziran sabahı uyandığımızda ilk yapacağımız OHAL’i kaldırmaktır. Sonra kuvvetler ayrılığını yapacağız, güçlü bir demokratik parlamenter sistem ve toplumla uzlaşarak yeni bir Anayasa, demokratik, özgürlükçü yeni bir Anayasa yapacağız.
CAN GÜVENLİĞİ YOK
Bugün hiç kimsenin can ve mal güvenliği yok. Geçen gün bir zat kendi manifestosunu açıkladı. ‘Herkesin can ve mal güvenliği olacak’ diye. Ne demek bu? 16 yıldır geldiği noktada hiç kimsenin can ve mal güvenliği yok. Şimdi diyor ki ‘Ben can ve mal güvenliğini geri getireceğim.’ Geçmiş olsun Recep bey geçmiş olsun.
Ekonomi... Başlı başına bir felaketin içindeyiz. Çok ağır bir tabloyla karşı karşıyayız. Dün açıklama yapıyor, ‘Faiz her kötülüğün hem anası hem de babasıdır.’ Günaydın, Recep Bey. 151 milyar dolar dışarıdaki bir avuç tefeciye faiz ödedi bu millet, içerde 687 milyar lira faiz ödedi...
Bir başka sorunumuz eğitim... 16 yılın sonunda geldiğimiz noktada anneler çocuklarını hangi okula gönderecekler belli değil. Hangi sınava girecek çocuk belli değil. Ne yapacağımızı iyi biliyoruz. Tam gün eğitim olacak. Eğitim tamamen parasız olacak.
TERÖR TÜKENMİŞTİ
Dördüncü temel sorunumuz, toplumsal barışımız... Bunlar iktidara geldiğinde terör hemen hemen sıfırlanmıştı. Bugün Türkiye’nin en temel sorunlarından birisidir.
Geliyorum bir başka sorunumuza, dış politika... Düne kadar komşularımızla aramız iyiydi. Düne kadar Ortadoğu’da bir sorun çıktığı zaman Türkiye’nin kapısını çalarlardı, ‘Bizim sorunumuzu çözün, hakem olun’ diye. Bugün tablo tamamen değişti.
24 Haziran’da sandığa gideceğiz. Bu bir normal seçim değildir bu bir yol ayrımıdır. Ya diktadan yana bir tavır koyacağız ya demokrasiden yana. Bir ilke daha imza attık. Demokrasiye ihanet etmek istediler. 15 milletvekilimizi görevlendirdik, demokrasiye yapılan ihaneti boşa çıkardık. Sayın Muharreme İnce ‘Tarafsız olacağım’ dedi, yakasındaki CHP rozetini çıkardı, ‘80 milyonun cumhurbaşkanı olacağım’ dedi, bir ezberi daha bozdu.”
HERKESİN HUZURA, GELİRE İHTİYACI VAR
MALTEPE Belediyesi’nin hayata geçirdiği ‘Aile Sigortası Projesi’nin tanıtımına da katılan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Cumhuriyet Halk Partisi’ne genelde derler ki, ‘Bunlar zenginlerin, elitlerin partisi’. Benim annem Allah rahmet eylesin okuma yazma bilmezdi, büyük ablam da okuma yazma bilmez. 7 kardeşten üniversiteye giden sadece benim. Yani öyle elit melit yok. Sizler nasıl yaşadıysanız ben de öyle büyüdüm. Toprak evlerde büyüdüm. Yer sofralarında yemeğimizi yerdik. Ama dönem değişti. Herkesin huzura, gelire ihtiyacı var. Herkes memleketinde, evinde huzur içinde yaşamak istiyor. Herkesin karnı doysun, çocuklarımız kötü alışkanlıklardan uzak olsunlar istiyoruz. Belediyelerimiz yapmaya başladılar. Eğer bir çocuk aç ise siz sanıyor musunuz ki anne rahat uyuyor? Onun için herkesin işi olmalı, herkesi evinde bereket olmalı, her evde huzur olmalı. Bu memlekette açlık, yoksulluk olmayacak.”
“Beş temel sorunumuz var. Bunlardan birisi demokrasi. Güçler ayrılığı yoktur Türkiye’de. Bütün yetkiler bir kişiye bağlanmıştır. 1940’ların Almanya’sında Goebbels’in söylediği gibi ‘Hitler nasıl karar verecekse hâkim de ona uygun karar verecektir.’ Geldiğimiz süreç odur, yaşadığımız tablo budur. 25 Haziran sabahı uyandığımızda ilk yapacağımız OHAL’i kaldırmaktır. Sonra kuvvetler ayrılığını yapacağız, güçlü bir demokratik parlamenter sistem ve toplumla uzlaşarak yeni bir Anayasa, demokratik, özgürlükçü yeni bir Anayasa yapacağız.
CAN GÜVENLİĞİ YOK
Bugün hiç kimsenin can ve mal güvenliği yok. Geçen gün bir zat kendi manifestosunu açıkladı. ‘Herkesin can ve mal güvenliği olacak’ diye. Ne demek bu? 16 yıldır geldiği noktada hiç kimsenin can ve mal güvenliği yok. Şimdi diyor ki ‘Ben can ve mal güvenliğini geri getireceğim.’ Geçmiş olsun Recep bey geçmiş olsun.
Ekonomi... Başlı başına bir felaketin içindeyiz. Çok ağır bir tabloyla karşı karşıyayız. Dün açıklama yapıyor, ‘Faiz her kötülüğün hem anası hem de babasıdır.’ Günaydın, Recep Bey. 151 milyar dolar dışarıdaki bir avuç tefeciye faiz ödedi bu millet, içerde 687 milyar lira faiz ödedi...
Bir başka sorunumuz eğitim... 16 yılın sonunda geldiğimiz noktada anneler çocuklarını hangi okula gönderecekler belli değil. Hangi sınava girecek çocuk belli değil. Ne yapacağımızı iyi biliyoruz. Tam gün eğitim olacak. Eğitim tamamen parasız olacak.
TERÖR TÜKENMİŞTİ
Dördüncü temel sorunumuz, toplumsal barışımız... Bunlar iktidara geldiğinde terör hemen hemen sıfırlanmıştı. Bugün Türkiye’nin en temel sorunlarından birisidir.
Geliyorum bir başka sorunumuza, dış politika... Düne kadar komşularımızla aramız iyiydi. Düne kadar Ortadoğu’da bir sorun çıktığı zaman Türkiye’nin kapısını çalarlardı, ‘Bizim sorunumuzu çözün, hakem olun’ diye. Bugün tablo tamamen değişti.
24 Haziran’da sandığa gideceğiz. Bu bir normal seçim değildir bu bir yol ayrımıdır. Ya diktadan yana bir tavır koyacağız ya demokrasiden yana. Bir ilke daha imza attık. Demokrasiye ihanet etmek istediler. 15 milletvekilimizi görevlendirdik, demokrasiye yapılan ihaneti boşa çıkardık. Sayın Muharreme İnce ‘Tarafsız olacağım’ dedi, yakasındaki CHP rozetini çıkardı, ‘80 milyonun cumhurbaşkanı olacağım’ dedi, bir ezberi daha bozdu.”
HERKESİN HUZURA, GELİRE İHTİYACI VAR
MALTEPE Belediyesi’nin hayata geçirdiği ‘Aile Sigortası Projesi’nin tanıtımına da katılan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Cumhuriyet Halk Partisi’ne genelde derler ki, ‘Bunlar zenginlerin, elitlerin partisi’. Benim annem Allah rahmet eylesin okuma yazma bilmezdi, büyük ablam da okuma yazma bilmez. 7 kardeşten üniversiteye giden sadece benim. Yani öyle elit melit yok. Sizler nasıl yaşadıysanız ben de öyle büyüdüm. Toprak evlerde büyüdüm. Yer sofralarında yemeğimizi yerdik. Ama dönem değişti. Herkesin huzura, gelire ihtiyacı var. Herkes memleketinde, evinde huzur içinde yaşamak istiyor. Herkesin karnı doysun, çocuklarımız kötü alışkanlıklardan uzak olsunlar istiyoruz. Belediyelerimiz yapmaya başladılar. Eğer bir çocuk aç ise siz sanıyor musunuz ki anne rahat uyuyor? Onun için herkesin işi olmalı, herkesi evinde bereket olmalı, her evde huzur olmalı. Bu memlekette açlık, yoksulluk olmayacak.”
Hiç yorum yok
bizleri takip ettiğiniz için teşekkür ederiz