Home
/
Ana Sayfa
/
Dünya
/
Güncel
/
KHA
/
KNG
/
Spor
/
Türkiye
/
Zakir Kaya
/
Olay sözler: Milli çetenin parçası...
Olay sözler: Milli çetenin parçası...
.
O karşılaşma sonrası spor yazarları değerlendirmelerde bulundu.
Uğur Meleke
2010 Dünya Kupası’na gidemedik. Euro 2012’ye gidemedik. 2014’e gidemedik. Gitmeyeni dövdükleri Euro 2016’ya gittik, son 16’ya kalamadık. 2018’e gidemedik. Bizim seviyemizde bir futbol ülkesi 10 yıl kesintisiz “top 16”nın dışında kalıyorsa neşter gerekir, sürekli kaybeden ve bahane üreten nesle veda gerekir. Bu nesil değişikliğini 2018 elemelerinde “mış gibi” yaptık. Ama 2020 elemeleriyle beraber nihayet vurduk neşteri. Dün ilk 11’imizin 7’si 25 yaş altıydı. Kalan 4’ün üçü de (Mert, Hasan, Mahmut) sürekli yenilen ve adamlık edebiyatı parçalayan o milli çetenin parçası değillerdi. Bu yepyeni, tertemiz milli takım maç kazanabilir-kaybedebilir.
Dün iyi bir gündü sevindik. Yarın kötü bir gün olabilir, üzülebiliriz. Hayatta bunlar var. Ancak bu medeni çocukların bizi utandırmayacaklarına, başımızı öne eğdirmeyeceklerine emindim. Eğdirmediler. Çok da gururlandırdılar bizi dün. Dün Şenol Güneş sahaya teknik olarak çok güçlü bir 11’le çıkmadı, tercihi mücadeleydi. Ben saat 20:45’te ilk 11’i gördüğümde biraz endişe etmiştim; ama Güneş beni yanılttı, tercihlerinde yüzde yüz haklı çıktı. Üç temel fark yarattık dün Fransa’ya karşı:
1- Duran toplarda harikaydık. Güneş, aynen Beşiktaş’ta yaptığı gibi kornerlerde topu kalabalığın dövüştüğü penaltı noktası üzerine değil, ön ya da arka direğe çalıştırmış. Merih ve Kaan’la da fark yarattık duran toplarda.
2- Fransa, UEFA’nın esame listesinde verdiği gibi 4-3-3 değil; 4-2-3-1 oynadı. Göbekte Pogba-Sissoko, sağda Mbappe, solda Matuidi, santrfor arkasında Griezmann’la... Bizse sahaya 4-3-3 dizildik ve orta alanda 3’e 2 üstünlüğün tadını çıkardık. Mahmut-Dorukhan-İrfan presle kaç top kazandılar sayamadım ben.
3- Özellikle ilk devrede az faul yaptık. Dorukhan’ın rakibinin yakınına girip rahatsız etmesine rağmen faul yapmamasına bayılıyorum. İlk 30 dakikada biz tek bir faul yapmışken, Fransa’ya tam 9 faul çalınması ilk devrenin sırrı. Fransızlar, formalarını kirletmeden basit faullerle kazanmak istediler maçı. Çok geç anladılar gerçekten savaşmak zorunda olduklarını. Anladıklarında da iş işten çoktan geçmişti zaten.
YABANCI SINIRI İLKELLİĞİNİ ARTIK UNUTMALI
Dün 14 adamımızın dokuzu Süper Lig oyuncusuydu. Üçü Türkiye üzerinden Avrupa’ya gitmiş adamlardı. Yani Fransa’yı gurbetçi ağırlıklı bir kadroyla yenmedik, dört büyükler karması bir takımla yenmedik; nüvemiz özbeöz Süper Lig’di. Herhalde artık hiç kimse millileri bahane edip yabancı sınırı ilkelliğini dillendirmez diye umut ediyoruz artık.
2019 TAKIMI 2003’E KARŞI
Biz aslında 16 yıl önce de böyle genç ve dinamik bir takımla Fransa’yı çok zorlamış ama o gün yıkamamıştık. Haziran 2003’te Konfederasyonlar Kupası yarı final maçında Fransa’yla oynadığımızda yine karşımızda Henry, Desailly, Wiltord, Pires gibi efsaneler vardı; bizim takımımız yine gençleşme ve yeniden yapılanma kaygısı içindeydi. Dün ilk 11’de 25 yaş altı 7 gencimiz vardı; baktım o gün de 25 yaş altı tam 7 adam (Tuncay, İbrahim, Selçuk, Gökdeniz, Fatih, Okan, Yıldıray) varmış 11’de. O gün 3-2 kaybetmiştik, Okan 90’da bir penaltı kaçırmıştı. Dün 2-0 kazandık ve bence farkı orta sahada yarattık. 2003’te ön liberolarımız Toraman’la Selçuk’muş, sonradan Volkan Arslan girmiş. Bugünkü Dorukhan-İrfan ve yedekleri Ozan daha umut verici bir grup.
Mehmet Demirkol
Bu Milli Takım evrensel anlamda bu topraklardaki en iyi organizasyon. En azından dün akşam itibarıyla bunu söylemek hiç de abartılı değil. Hatta belki de az bile. Yetenek ve tecrübe açısından öyle olağanüstü bir birikimimiz olmasa da olağanüstü bir organizasyonla sahadaydık. Hem de rakip bu konularda fersah fersah öndeyken... Yakın oynadık. İşin sırrı buydu. Pogba’dan başlamak üzere top almalarına izin verdik ama düşünmelerine izin vermedik. Burak’tan başlaşayarak, Dorukhan ve Mahmut’tan devam ederek ve özellikle Hasan Ali’nin, Mbappe’yi sindirmesiyle bir robot takım gibiydik. Bunu Türkiye’de bir takıma, herhangi bir ekibe yaptırabilmek kolay iş değil. İkinci yarıda Fransa bütün riskleri almışken bu kadar doğal bir şekilde bu kadar beton gibi durabilmek inanılmazdı. İzlemeyenler şu kadarını bilsin. Pozisyon vermedik. Burak da 2 net pozisyon kaçırdı.
Hakan Ünsal
Bazı rakipler vardır çıkardığınız 11 sürpriz olur, oynattığınız ya da oynatmadığınız oyuncular tartışılır ve maç içinde olumlu, olumsuz etkisi görülür. O sürpriz görülen, oynaması beklenmeyen oyuncular da asıl sürprizi rakibe yapar ve maç kazandırır. Fransa gibi güçlü bir takımla aynı grupta olmak şanssızlık olsa da aynı zamanda birçok şansı da beraberinde barındırır. Tarihe geçme, sınıf atlama, özgüven patlaması yaşama ve büyük sükse yapma yapma şansı vardır bu maçların. Ama acı çekmeden, çok emek vermeden de hiçbir şey kazanamazsınız.
MERİH’E HAYRAN KALDIK
Karşısında oynayan Pogba’yı sahadan silen Dorukhan’ın yaptıklarını gördük. Mbappe’yi kitleyen duvar gibi savunmayı izledik. Kendi ceza alanımız içinde kimseye hareket alanı bırakmayan, dahası öne çıkıp duran toplarda karşısında çocuklar varmış gibi rahat ‘Kule Merih’e hayran kaldık. Cengiz’in sakin ama avını sabırla bekleyen avcı halini sevdik. Kenan’ın kendisine biçilen rolü nefis oynamasını olmasını beğendik. Şenol Güneş’in oyun planı ilk yarıda tam anlamıyla tuttu. Fransa gibi bir takıma karşı oynarken elbette topun ve oyunun hakimi olamazsınız. Ama kontrolü karşı tarafa verirken ne yaptığınızı ve neye ne kadar izin verdiğinizi biliyorsanız, kontrollü üstünlük verirsiniz ki bu aslında bir tarafı ile kontrol sizde demek olur. Bütün bu planı değerli ve geçerli kılan ise duran toptan bulduğumuz gol oldu. Sonrasında gelen iki önemli hatanın birini değerlendirerek, rakibe panik yaptırdık ve dağılmalarını sağladık.
ÇARESİZCE BİZİ İZLEDİLER
İkinci yarı çok daha iyi başladık ve götürdük. Orta sahada o kadar yakın, yardımlı ve iyi organize olduk ki, Fransız oyuncular çaresizce bizi izlediler ve daha ikinci yarının ortalarında mağlubiyeti kabullendiler. Göbekten gelmeye çalıştıklarında önce Mahmut, Dorukhan ve İrfan Can üçlüsüyle karşılaşan ve geri adım attılar
DERS NİTELİĞİNDE TARİHİ BİR BAŞARI
Karşılaşmanın hiçbir bölümünde üretken olamayan Fransızlar, kenarda etkili oyuncularını da kullanamadı çünkü kademeli bir savunma ve çok iyi yardımlaşma ile karşılaştı. Üstelik, yakaladığımız pozisyonları gol yapabilsek tarihi bir fark da yakalardık. A Milli Takım’ın oyun disiplini, verilen taktiği uygulamadaki her bir oyuncunun başarısı, gol yememenin ötesinde nerdeyse hiç pozisyon vermemesi, Dünya Şampiyonu’na 2 gol atıp birçok net pozisyona girmesi, karşılaşmayı bizim adımıza mükemmel oynanmış ve kazanılmış bir maç sınıfına sokuyor. Fransa’ya karşı ilk ama nefis galibiyet için herkesi tebrik ediyorum. Sonuna kadar, fazlasıyla hak edilmiş ders niteliğinde bir başarıdır bu...
Olay sözler: Milli çetenin parçası...
Reviewed by Ad / Zakir KAYA, Prof. Dr., KAYA NET GRUBU YÖNETİM KURULU BAŞKANI
on
9.6.19
Rating: 5



ORCID Profilim
Hiç yorum yok
bizleri takip ettiğiniz için teşekkür ederiz